Birkaç Güzel Gün
Geçen ay Bodrum'a tatile gittik. Anlık bir karardı. İkimiz de iş koşuşturmacasından sıkılmış, hayatlarımızda yeni bir şeyler olsun diye mucizevi bir olay bekliyorduk. Sonra bu adımı kendimiz atmaya karar verdik. Mucizevi olmayacaktı belki ama yine de hiç yoktan iyidir diye düşündük. Buna ihtiyacımız vardı. Uzun süredir garajda duran Volkswagen marka arabamın bakımlarını yaptırdıktan sonra eve dönüp Yaren’i boynundan öptüm. “Gitmeye hazırız” dedim. “Daha fazla beklememiz için bir sebep yok.” Bagaja valizlerimizi attık. Yolda atıştırmak için içine abur cubur tıkıştırdığımız sepeti yanımıza aldık ve güneye doğru yola koyulduk. Yol ayrımlarına yaklaştığınızı hissettiğiniz zamanlar vardır. Eğer dönecekseniz telaş yapmadan ayağınızı fren pedalına koymalı, üzerine yavaş yavaş basmalısınızdır. Erken basarsanız beklediğiniz yere varmadan durur ve tekrar gaza basma zahmetine girersiniz. Bu can sıkıcı bir durumdur. Hele ki etrafta bunu izleyen birileri varsa. Aptal durumuna düşmek iste...



